Kemik Erimesi (Osteoporoz) ve Tedavisi

Kemik Erimesi (Osteoporoz) ve Tedavisi

Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir?

Kemiklerin, kendi içerisinde bulunan kalsiyum gibi mineralleri kaybederek zayıf, kırılgan ve gözenekli bir hal alması kemik erimesi (Osteoporoz) olarak adlandırılmaktadır. İnsanların kemik yapısı çocukluk döneminde hızlı bir gelişim içerisindedir. Kemiklerinin en güçlü olduğu dönem ise 30 yaş civarı olmakla birlikte, bu yaştan sonra kemiklerde yoğunluk kaybı yaşanmaktadır.

Günümüzde, kemik erimesi en çok karşılaşılan kemik rahatsızlığıdır. 50 yaş ve üzerinde, özellikle kadınlarda kemiklerden kaynaklı rahatsızlıklar artmaktadır. 50 yaş ve üzerindeki kadınların yarısı, yaşam süreleri içerisinde kemik erimesi ile ilişki en az bir kırık durumu yaşamaktadır. Kemik erimesinin en önemli belirtileri; sırt ağrısı, boy kısalması, kamburluk oluşması ve omuzlardaki şekil bozukluklarıdır. Kemik erimesi her yıl ortalama bir buçuk milyon kırığa sebep olmaktadır.

Kemik Erimesinin Sebepleri

Kemikler, insan yaşamı boyunca pek çok kez düzenli olarak yenilenmektedir. Kemiğin ana maddesi olan Kollajen proteini, kemiklerin yenilenmesine destek olmaktadır. Kemiklere sertliğini veren madde ise Kalsiyum Fosfat minarelidir. İnsanlar yaşlandıkça vücut üretkenliğini kaybetmeye başlar ve kemiklerin yenilenme süreci de yavaşlar. Kadınlarda kemik erimesi genellikle menopozdan sonraki 5-7 yıl içerisinde ortaya çıkmaktadır.

Hormonal bozukluklar, hareketsiz yaşam, mide – böbrek ya da bağırsak rahatsızlıkları, kadınlarda yumurtalıkların erken dönemde alınması, erken menopoz, sigara – alkol kullanımı, heparin ya da kortizon gibi ilaçların kullanımı ve genetik faktörler kemik erimesinin gelişimde önemli rol oynamaktadır.

Kemik Erimesinin Tanısı Tedavisi

Kemik erimesinin tanısı; kemik yoğunluk ölçümü, kan ve idrar tahlilleri ile yapılabilmektedir. Kemik erimesinde etkili olan tedavi yöntemleri ise aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

  • Hormon içeren ilaçlarla tedavi
  • Biyolojik ilaçlarla tedavi
  • Kemik yapısını güçlendiren besinler

Hormon içeren ilaçlar ile yapılan tedavi yöntemi, olumsuz yan etkileri sebebiyle fazla tercih edilmemektedir. Biyolojik ilaçlar ise, laboratuvar ortamında oluşturulan antikorlar vasıtasıyla kemiğin yıkımını yavaşlatan ilaçlardır.

Kemik yapısını güçlendiren besinler ise; yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünleri gibi kalsiyum açısından zengin besinlerdir. Sağlıklı bir kemik yapısı için günde en az 1 dilim peynir, 1 kase yoğurt, 1 bardak süt ve bir tabak yeşil yapraklı sebze tüketimi önerilmektedir. Kalsiyum içeren besinler ile aynı zamanda alındığında, ıspanak ve pancar gibi yüksek miktarda oksalat içeren besinler kalsiyumun emilimini azaltmaktadır. Bu sebeple ıspanak ve pancar gibi besinlerin, kalsiyum ağırlıklı besinlerle aynı zamanda tüketilmemesi gerekmektedir.

Sadece yüz bölgesinin günde 15 dakika güneş görmesi, D vitamini üretimi açısından yeterli olsa da, yaş ile birlikte deride D vitamini üretimi de yavaşlamaktadır. Bu sebeple ilerleyen yaşlarda D vitamini takviyesi kemiklerin güçlenmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca periyodik olarak yapılan spor faaliyetleri de kemik erimesinin etkilerini yavaşlatmakta ve kemikleri güçlendirmektedir.

Scroll to Top