Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı

Sarnıçlar geçmiş çağlarda kente su götürmek için yapılmış, günümüzün su depolarına benzeyen ve yerin altında konuşlandırılmış büyük taş yapılardır. İstanbul’un Beyazıt Meydanı’nda, Sultanahmet’in hemen karşı tarafında yer alan Yerebatan Sarnıcı, Bizans İmparatoru 1. Justinyen tarafından 542 yılında yaptırılmıştır.

52 basamağa sahip taş bir merdiven ile inilen Yerebatan Sarnıcı zeminden 15 metre kadar aşağıda yer almaktadır. 140 metre uzunluk, 70 metre genişlik, 9800 metrekare gibi devasa bir alana kurulu olan Yerebatan Sarnıcı’nda tutulan su yaklaşık olarak 50 santimetre yüksekliğindedir. 300 bin tona yakın su depolayabilme kapasitesine sahip olan Yerebatan Sarnıcı, dönemin İstanbul’unun içme suyu ihtiyacını karşılayan muhteşem bir mimari eserdir. Zeminin altında yer alan sarnıca girdiğinizde, klasik müziğin yanı sıra özellikle sıcak yaz günlerinde inanılmaz bir serinlik sizi karşılar. Suyun içerisinde günümüzde dahi balıklar yüzmektedir.

Yerebatan Sarnıcı’nın Sütunları

Yapıldığı dönemde büyük bir mimari proje olarak hayata geçirilen Yerebatan Sarnıcı’nın inşası için imparatorluk tarafından 8 bine yakın köle çalıştırılmıştır. Bu kölelerin çalışması ve taş işçilerinin büyük çabaları sonucunda devasa boyuttaki bu sarnıç sütunlar üstünde yükselmiştir. Sarnıca giriş yaptığınızda normalde zifiri karanlık bir ortamla karşılaşırsınız. Ancak bugün turistler ve gezi için aydınlatılmış olan sarnıç tam 336 sütunun üstünde yükselmektedir. Her biri 9 metre yüksekliğinde olan bu sütunların yapımı için çalışan bir çok köle, ağır iş ve hastalıklar neticesinde hayatlarını kaybetmiştir. Hayatlarını kaybeden işçileri simgeleyen bir sütun da sarnıcın içerisinde yer almaktadır. Gözyaşlarına anımsatan bu sütuna ağlayan sütun denilmektedir. Bu sütun günümüzde dilek sütünü olarak kullanılmaktadır.

Yerebatan Sarnıcı - Ağlayan Sütun
Yerebatan Sarnıcı – Ağlayan Sütun

Yerebatan Sarnıcı ve Ters Medusa

Yerebatan Sarnıcı denince akla ilk gelen kalıntılar da ters çevrili olan 2 adet Medusadır. Medusa, mitolojik olarak yeraltı canavarlarından birisidir. Yine mitolojiye göre Medusa kendisine bakan ve göz temasına geçen hangi varlık olursa olsun onu taşa dönüştürmektedir. Bu sebeple Yerebatan Sarnıcı’nda kullanılan Medusa ters çevrilmiştir. Böylece suyun altında kalan gözleri insanların taşa çevirmesine fırsat vermeyecektir.

1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı İmparatorluğu tarafından bir süre daha sarnıç olarak hizmet veren Yerebatan Sarnıcı, yeni yapılan sarnıçların ardından kullanılmamıştır. 1980’li yıllarda sarnıcın turizme açılması adına sütunların belli bölgelerine yürüyüş platformları yapılmıştır. Yerebatan Sarnıcı günümüzde haftanın yedi günü 09.00 – 17.30 saatleri arasında ziyaretlere açıktır. İstisna olarak sadece dini bayramların ilk gününde 13.00 – 17.30 saatleri arasında ziyaretlere açıktır. Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından işletilen müzede, giriş ücreti öğrenciler için 5 TL, tam 10 TL, yabancı ziyaretçiler için 20 TL olarak belirlenmiştir. Kültür Bakanlığı’na bağlı olmadığı için Yerebatan Sarnıcı’nda müze kart geçmemektedir.

Yerebatan Sarnıcı - Ters Medüsa 1
Yerebatan Sarnıcı – Ters Medüsa 1

Yerebatan Sarnıcı - Ters Medüsa 2
Yerebatan Sarnıcı – Ters Medüsa 2

Scroll to Top