Kıl Dönmesi ve Tedavisi

Kıl Dönmesi ve Tedavisi

Kıl dönmesi (Pilonidal Sinüs) oldukça yaygın görülen, cilt altındaki kıl yumaklarının sebep olduğu iltihabik bir rahatsızlıktır. Özellikle 15 ila 35 yaş aralığında, hafif kilolu ve daha çok oturarak iş yapan erkeklerde görülmekte olup, kadınlara oranla erkeklerde görülme olasılığı 3-4 kat fazladır. Kadınlarda kıl dönmesi rahatsızlığının daha az görülmesinin sebebi, kadınların erkeklere göre daha az kıl barındıran bir ten yapısına sahip olmalarıdır. Kıl dönmesi rahatsızlığı en sık kuyruk sokumu bölgesinde görülmekte olup, kıl dönmesi nadir olarak göbek bölgesinde de görülmektedir. Bazı durumlarda, vücudun diğer bölgelerinde kıl batması sebebiyle oluşan iltihaplar kıl dönmesi ile karıştırılabilmektedir.

Kıl Dönmesinin Sebebi

Kıl dönmesinin sebebi; halk arasında kuyruk sokumu bölgesinde uzaması gereken kılların çeşitli sebeplerle deri altına doğru kıvrılarak ilerlemesi olarak bilinir. Oysaki kıl dönmesi kuyruk sokumundaki kıllardan ziyade, saç ve sakal tıraşı sırasında kuyruk sokumu bölgesine kadar dökülen küçük kılların, deri gözeneklerden içeri girmesi sonucunda deri altında bir yuva (sinüs) oluşturması sebebiyle oluşmaktadır. Jeep gibi sert koltuklu araçlarda uzun süre oturmanın da hastalık riskini arttırdığı bilinmektedir. Kıl dönmesi rahatsızlığı bu sebeple “Jeep Hastalığı” olarak da bilinmektedir. Hastalık, ikinci dünya savaşında 80,000 civarında askerde görülmüştür.

Kıl Dönmesi Nasıl Teşhis Edilir?

Kıl dönmesi çok kolay teşhis edilebilen bir rahatsızlık değildir. Genellikle ilk evrelerde şişlik ve ağrı yapmadığı için kıl dönmesi kolaylıkla fark edilemez. Farkına varıldığında ise, kıl dönmesi rahatsızlığı kuyruk sokumunda oluşmuş ve iltihaplanmış durumdadır. Eğer kuyruk sokumu kısmında kızarıklık ve kaşıntı varsa, şişlik ve rahatsızlık hissediliyorsa mutlaka ya bir doktora başvurulmalı ya da ailedeki bireylerden o bölgenin gözden geçirilmesi istenmelidir. Hastalığın görüldüğü bölgede giriş deliğinin bulunması, hastalığı ayırt edici en önemli bulgudur. Kıl dönmesinin erken teşhisi, hastalığın daha kolay yöntemlerle tedavi edilebilmesi açısından oldukça önemlidir.

Kıl Dönmesi Nasıl Engellenebilir?

Çalışma sırasında dik oturmak kıl dönmesini engelleyici bir davranıştır. Bunun dışında tıraş esnasında enseyi ve boynu kapatan koruyucu örtü kullanılmalıdır. Bu sayede kesilen saç ve sakal kılları yaka içerisinden aşağıya düşmeyecek ve hastalık başlamadan engellenmiş olacaktır. Sırt, bel ve kalça ortasındaki kılların lazer epilasyon ile alınması kıl dönmesinin oluşma ihtimalini oldukça düşürmektedir. Günlük olarak banyo yapmak, iç çamaşırların günlük olarak değiştirilmesi ve iç çamaşırların fazla sıkı olmaması da hastalığın önüne geçilmesinde oldukça etkilidir. Deri altındaki yağlanmayı azalttığından, spor yapmak da kıl dönmesini engelleyici unsurlar arasında yer almaktadır.

Kıl Dönmesi Evreleri

  • Evre 1: İltihaplanmanın başlamadığı, şikayetlerin belli belirsiz olduğu evredir. Genellikle toplu iğne başı büyüklüğünde bir veya birkaç delik bulunmaktadır.
  • Evre 2: Önceden herhangi bir yakınma olmadan, son bir kaç gün içerisinde gelişmiş, çoğu zaman anüsün 5-6 cm yukarısında birkaç cm çapında görülen iltihabik durumdur. Kızarıklık ve şişlik görülür. Hasta oturmakta zorlanır.
  • Evre 3: Uzun süredir akıntının görüldüğü durumdur. En sık karşılaşılan evredir.
  • Evre 4: Uzun süre akıntısı olup sonrasında akıntının dışarı aktığı kanalların tıkanması sonucunda akıntının kesildiği, ağrılı ve hastanın oturamadığı durumdur.
  • Evre 5: Genellikle yama tekniği kullanılmadan kıl dönmesi ameliyatı geçirmiş hastalarda görülür. Geniş olan hastalıklı bölgeden çıkartılan doku da büyük olmaktadır. Operasyon sonrasında yama tekniği kullanılmadığı durumlarda dokular birbirine gergin bir şekilde dikilir. Bu durumda dokular iyileşemeden birbirinden ayrılabilmektedir. Bazı durumlarda, asimetrik teknik kullanılarak kesi alt ucunun yana kaydırılması gerekirken, bu uç orta hatta bırakılmakta ve yara iyileşmemektedir. Tüm bu sebepler tekrar cerrahi bir müdahaleyi gerektirmektedir.
  • Evre 6: Ameliyat olan ve en az 3 ay şikayet yaşamayan hastalarda tekrar apse ve akıntı görülmesi durumudur.

Kıl Dönmesi Tedavisi

Kıl dönmesinin tedavisinde günümüzde Mikro Sinüsektomi yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntem, lokal anestezi altında yapılmakta olup genellikle 10 dakika sürmektedir. 2 cm’lik kesik ya da kesikler açılarak rahatsızlığa sebep olan sinüs çıkartılır. Hasta aynı gün içerisinde işine dönebilmektedir.

Kıl dönmesi tedavilerinde kullanılan diğer bir yöntem de Kristalize Fenol yöntemidir. Bu yöntemde, apse içerisine küçük aletler ile girilerek içeride birikmiş olan kıllar dışarıya doğru çekilerek çıkartılır. Sonrasında deliğin içerisi iri naftalin tanelerine benzer Kristalize Fenol ile doldurulur. Kristalize Fenol, içeride kalan kılların erimesini sağlamaktadır. Kristalize Fenol yöntemi genellikle Evre 1 ve Evre 2 safhasında olan kıl dönmesi rahatsızlıklarında tercih edilmektedir.

Mikro Sinüsektomi yöntemi, Kristalize Fenol yöntemine göre daha başarılı sonuçlar vermektedir. Bunun sebebi, Mikro Sinüsektomi yönteminde sinüs kesesinin de çıkartılmasıdır. Sinüs kesesi çıkartıldığı için, Mikro Sinüsektomi Ameliyatı ile kıl dönmesinin tekrarlama olasılığı daha düşük olmaktadır.

Ağır ve ilerlemiş kıl dönmesi vakalarında klasik cerrahi yöntemi gerekebilmektedir. Klasik cerrahi yönteminde kesik çok daha fazla olmakta ve iyileşme süreci de çok daha uzun sürmektedir.

Scroll to Top