Migren ve Tedavisi

Migren ve Tedavisi

Migren halk arasında yarım baş ağrısı olarak bilinen ve gündelik hayatı oldukça aksatan şiddetli bir baş ağrısı çeşididir.

Migren genellikle hafif bir ağrı ile başın bir yarısında başlar. Ağrı, başın bir yarısında başın diğer yarısına göre daha fazla hissedilebilmektedir. Ağrı omuzlara ve boyuna yayılabilir. Ağrı şiddetlendikten sonra genellikle şakaklarda, bazı durumlarda göz ya da gözün arkasında sabitlenir. Alın, başın arka kısmı, kulağın arka kısımları migren ağrılarının en sık görüldüğü başlangıç bölgeleridir. Migren atakları ile birlikte bulantı, kusma, görme bozuklukları, sese – kokulara ve parlak ışığa karşı aşırı duyarlılık görülebilir.

Migrenin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte; migrende oluşan baş ağrısının, beyindeki damarların genişleyerek sinirlerin üzerine baskı yapması sonucunda oluştuğu düşünülmektedir. Ataklar sırasında kişilerde serotonin düzeyinin düştüğü gözlemlenmiştir. Genetik faktörler migrenin görülme sıklığında oldukça önemlidir. Anne ya da babadan birisinde migren varsa, çocukta migren görülme olasılığı %40, anne ve babanın her ikisinde de migren varsa çocukta migren görülme olasılığı %75 civarındadır. Hormonal değişimler de migrenin tatiklenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.  Migrenin, hormonların aktif olduğu genç yaşlardaki kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin üç katı civarındadır. Genel olarak migrenin görülme sıklığı kadınlarda %20, erkeklerde ise %8 civarındadır. Adet dönemlerinde kadınlarda artan şiddetli baş ağrısının sebebi de migren olabilmektedir.

Migreni Diğer Baş Ağrılarından Ayıran Unsurlar

Baş ağrısının çok şiddetli olmasının yanı sıra, migrende ağrı ile birlikte bulantı, ışığa, sese ya da kokuya karşı duyarlılık görülür. Tam bir migren tanısı için uzun bir süreç ve doktor kontrolü gerekmektedir.

Migren Çeşitleri

  • Auralı Migren: Şiddetli baş ağrısından önce görülen nörolojik belirtilere aura denilmektedir. Şiddetli baş ağrısından önce, titrek parlayan ışıklar (görsel aura) görülebilmektedir. Bunun dışında el, dil, ağız veya çenede uyuşma ya da karıncalanma (duyusal aura) olabilmektedir.
  • Aurasız Migren: Çoğunlukla görülen migren çeşididir. Auralı migren hastalarında kimi zaman aurasız migren atakları görülebilmektedir.

Migreni Tetikleyen Faktörler

Kişiden kişiye değişebilmekle birlikte, migreni tetikleyen faktörler arasında genel olarak aşağıdaki maddeler sayılabilir:

  • Kakao, çikolata, kuru fasulye, bakla, soya ürünleri, mercimek, çeşitli deniz ürünleri, alkollü içecekler, sakatatlar, et ya da tavuk suyu tabletleri, çay, kahve ve asitli içecekler, konserveler, kuru üzüm, incir, avokado, papaya, kırmızı erik, fıstık ezmesi, muz gibi yiyecek ve içecekler.
  • Yetersiz su içmek.
  • Düzensiz uyku düzeni. Gereğinden az ya da çok uyumak.
  • Uzun seyahatler.
  • Yoğun egzersizler.
  • Günlük yemek öğünlerinin düzenli olmaması.
  • Parlak ya da yanıp sönen ışıklar, keskin kokular ve iklim değişiklikleri.
  • Duygusal, psikolojik faktörler, hormonal değişiklikler.

Migren Tedavisi

Migrene klinik bir tanı konulabilmesi için yapılan doktor kontrolü şarttır. Özellikle migreni benzer hastalıklardan ayırt edebilmek amacıyla beyin tomografisi çekilebilir. Auralı ya da aurasız olması migrenin tedavi yöntemi için önemli bir faktördür. Doktor kontrolünde yapılacak uygun tedavi yöntemleri ile hasta migren ağrılarından kurtulabilir.

İlaç tedavisinin yanında, migrende akupunktur tedavisi yöntemi de kullanılmaktadır. Akupuntur tedavisinin faydası, migrende en az 5 – 6 seans sonra görülebilmektedir. Akupunktur tedavisinde kulak ve vücut akupunkturları beraber ya da ayrı ayrı uygulanabilmektedir. Seanslar devam ettikçe migren ataklarının arası açılmakta, atakların şiddeti azalmakta ve migren tamamen iyileşebilmektedir.

Bunun yanında hastanın migreni tetikleyen faktörlerden mümkün olduğunca uzak durması gerekmektedir.

Scroll to Top