Karboksiterapi olarak bilinen karbondioksit terapisi, Karbondioksit (CO2) gazının tedavi edilmek üzere deri altına işlenmesi işlemidir. CO2 gazının tedavi edici özelliği, 1930’larda Fransa’da CO2 bakımından zengin suların yara ve ülseri iyileştirmesi ile ortaya çıkmıştır.
Tedavi Yöntemi
Karboksiterapi, cerrahi olmayan bir kozmetik ilaç tedavisidir. Son derece basit bir uygulama olan tedavi, karbondioksit gazının deri altına bir enjeksiyon yardımıyla enjekte edilmesi yolu ile yapılır. Enjekte edilen gaz, en yakındaki doku tarafından hızlıca emilir.
Karboksiterapi
Temel olarak, vücut karbondioksitin vücuda girmesini istemez. Bu nedenle gaz, enjekte edildiğinde beyin vücudun bir tarafında oksijen açığı hisseder ve buna hemen cevap vermek için harekete geçer. Gazın deri altına verilmesinin hemen sonrasında dolaşımda damar genişlemesi başlar. Bu yolla kılcal damar kan akışı artar. Dolaşımın hızlanmasına paralel, yağ yakım hızı üzerinde etki oluşmaya başlar. Dokular oksijen kullanımını arttırmaya başlayınca vücutta su toplama azalır. Bu sayede ph dengesi düzene girer ve doku yenilenmesi hızlanır. Kan akışının artışı ile beraber yara iyileşmeleri hızlanır. Vücuttaki ödem, oksijenin daha fazla dokulara taşınması ile hızlıca atılır.
Karboksiterapi Kullanım Alanları
Selülit tedavisinde, bölgesel oluşan yağlanmanın lipotik olarak yok edilmesinde, yara izlerinin iyileşmesinde, cildin genç görünmesinde etkilidir. Özellikle zayıflama yöntemi olarak tercih edilen alanlarda daha yoğun uygulama ve başarı alanı bulur.
Bu tedavi, özellikle ergenlik sonrası kadınların %80-90’ını etkileyen, kalça ve uyluklarda selülit ve bölgesel yağlanmanın yok edilmesinde etkili olarak kullanılmaktadır. Kadınlar üzerinde yapılan bir araştırmada 8 seans boyunca Karboksiterapi tedavisi uygulanan kadınların selülitlerinde gözle görülür bir azalma meydana geldiği kanıtlanmıştır.
Karboksiterapi Etkileri
Kol ve koltuk altı sarkmalarının düzelmesi, basen bölgesinin incelmesi, karın kaslarının sıkılaştırılması, göğüs sarkmalarının ortadan kalması, yara izlerinin giderilmesi şeklinde birçok lokal alanda gözle görülür etkileri mevcuttur.
Karboksiterapi Tedavi Süreci
Tedaviden etkili sonucu almak için en az 10 seans uygulanması gerekir. Haftada bir ya da iki defa uygulama yapılabileceği gibi, kişinin isteğine bağlı olarak iki günde bir şeklinde de seanslar düzenlenebilir. Her seans ortalama 10 ila 20 dakika arasında sürer. Seansta kişiye bağlı olarak enjeksiyon bölgesinde hafif bir ağrı hissedilebilir. Ancak bu acı birkaç saniye sürer.
Karboksiterapi Tedavi Sonrası
Tedavi sonrası 6 saat kadar banyo veya yüzme ile su teması önerilmez. Bunun dışında kişiler günlük rutin işlerine kolaylıkla devam edebilir.
Tedavinin Etki Süresi
Karboksiterapi uygulaması yaptıran kişinin sağlıklı bir yaşam biçimi benimseyerek diyet ve egzersizlere devam etmesi ile uygulamanın etkisi yıllarca devam edebilir. Selülit oluşumuna neden olabilecek bir yaşam tarzı söz konusu ise uygulamadan 6-7 ay sonra etkinin geçtiği ve selülitlerin yeniden oluşmaya başladığı görülür. Böyle bir durum oluşmuş ise 4-5 seanslık karboksiterapi uygulaması ile cildin yeniden sağlıklı bir yapıya döndüğü gözlenebilir.
Karboksiterapi Uygulaması Zararlı mıdır?
Karbondioksit zehirli bir gaz değildir. CO2 gazı renksiz, kokusuz bir gazdır ve yaşayan her canlının oluşturduğu atıklardan biridir. Karbondioksit, gerçekten zehirli bir gaz olan karbonmonoksitle karıştırılmamalıdır. Karbondioksit, enerji kazanmak için vücut tarafından karbonhidratları ve yağ asitlerini parçalamaya yönelik üretilir. Bu nedenle alerjik veya toksik reaksiyon oluşmaz. Karboksiterapinin bilinen ve önemli bir yan etkisi ortaya çıkmamıştır. Bazen gazın enjekte edildiği yerlerde hafif morluklar oluşabilir ancak bunlar geçicidir.
